Mesafe:
63km.
Süre:
3sa. 27dk.
Konaklama: Cevdet abinin evi
Tarih:
22.08.2012
İlk gün, 40 km. sonunda Avcılar’a vardığımızda, bundan 100 tane
yaparsak Londra’da olacağız demiştik. Şimdi ise bugüne kadar gittiğimizin 40'ta 1'ini gittiğimizde Londra’da olacaktık. Sabah uyandığımızda karışık duygular
yaşıyorduk. Turun son günü olduğu için üzüntülü, harika bir şey başardığımız
için mutluyduk. Acı ve tatlıyı aynı anda sunuyordu bir kez daha bisiklet bize.
Fazla yolumuz yoktu, topu topu 60 km. Köy yollarını takiben yoğun rüzgar altında
ilerledik. Londra'ya yaklaşırken, olimpiyat düzenlemelerini görmeye başladık.
Bisiklet yolları taze çizilmişti. Londra Olimpiyatları bitmişti vardığımızda,
şehir paralimpik oyunlarına hazırlanıyordu. Burada bisikletçiler kask
kullanıyorlar şehir içi de olsa ama pek kurallara uydukları söylenemez. Araba bile solluyorlardı.
Saat 6 sularıydı, işte son durak Londra. Tower Bridge, London
Eye, Big Ben, Trafalgar Meydanı, Thames Nehri. Son çekimlerimizi burada
yapıyoruz, hemen Big Ben’in altındaki Westminster köprüsünde. Bunun ardından
bir anda hissizleşiyorum, hareketlerim yavaşlıyor. Pink Floyd’un Comfortably
Numb’ı bu an için yazılmıştı belki de. Turun bittiğine inanamıyordum. Öte
yandan heyecanlı, üzgün, sevinçli değildim.
Oysa düşlediğim bu değildi. Bağırıp çağırmak, havalara zıplamak,
sevinçten ağlamak isterdim. Ama hissettiğim şey sadece hiçlikti. Neden böyle
hissettiğimi hala bilmiyorum.
İşte bizim 47 günlük, 3828km.lik turumuzun hikayesi böyleydi.