Mesafe:
99km.
Süre:
4sa.58dk.
Konaklama: Boris’in evi( CS)
Tarih:
25.07.2012
Yola çok geç çıktık, dün içtiğin Sırp rakısı Şlavovitsaların
etkisi anca geçmeye başlamıştı. Olsun, güneş batarken bisiklet sürmeye
bayılıyorum zaten. Dağların, gökyüzünün, tarlaların renk uyumu harika oluyor.
İnsan kendini Alice Harikalar Diyarından bir rol çalmış gibi hissediyor.
Bisiklet yolu bizi Sava nehrine çıkarmıştı. Tabela karşıya
geçmemiz gerektiğini söylüyordu köprüden ama merdiven yoktu. Durum sonradan
anlaşıldı, meğer adamlar asansör yapmışlar bisikletleri yukarı çıkarmak için. Bizim
doğru dürüst bisiklet yolumuz bile yok adamların asansörü var yahu.
Şehre 20km. kala karanlık çökmüştü. Zifiri karanlıkta yol
alıyorduk, öte yandan ışıklarımıza doğru gelen sinekler baya rahatsız ediyordu
bizi. Gözlerimizi kısarak anca ilerleyebiliyorduk. Karlovçi’ye geldiğimizde
durduk. Burası Osmanlı’nın, Avrupa’da en çok toprak kaybettiği, 1699 Karlofça
Anlaşması’nın imzalandığı yerdi. İmzaların atıldığı binaya göz attık, tadilat
yapılıyordu. Gece saatler yarıma gelirken Novi Sad’a vardık. Boris ile meydanki
büyük kilisenin önünde buluştuk. Bu yönüyle benziyoruz sanırım Sırplara. Biz de
olsa, camiden tarif ederdik.
Boris girişimci bir
Sırp, dünyada çok yer gezmiş. Türkiye’yi ve Türkleri çok seviyor, birkaç defa
gelmiş. Bize kardeşim diye hitap ediyordu.
Bilenler bilir, CS’de “one amazing thing i have seen or done” diye bir kısım vardır. Bazen okurum mesaj yolladığım kişilerin bu yazılarını. Boris’te 2003’teki tsunamiden kurtulan turistlerden biri olduğunu yazmıştı.
Bilenler bilir, CS’de “one amazing thing i have seen or done” diye bir kısım vardır. Bazen okurum mesaj yolladığım kişilerin bu yazılarını. Boris’te 2003’teki tsunamiden kurtulan turistlerden biri olduğunu yazmıştı.