24 Temmuz 2013 Çarşamba

16 gün: Ram-Belgrad (103km.)

Mesafe: 103km.
Süre: 5sa.57dk.
Konaklama: Enrique’nin evi( CS)
Tarih: 22.07.2012

Ram-Stara Palanka feribotu
Belgrad’a ulaşmak için uyandık yeni güne. 9 feribotuyla Stara Palanka’ya geçtik. 20dk.sürdü. Buradan Belgrad 100km. Tuna’yı bu kez solumuza alarak sürdük. Kovin’e vardığımızda öğlen olmuştu ve yolu yarılamıştık, hızlı bir sürüş oluyordu. Günlerden Pazar olunca açık yemek salonu bulamadık. Sonunda bir market bulup, ekmek arası jambon, kaşar, domates yedik. Rüzgar yine bize karşıydı. Zaten Tuna’nın akış yönünün tersine giden bir tek bizdik herhalde. 

İşte imparatorluk başkenti Belgrad. Yalnız şehir tabelasında Belgrad’ın ismini Sırpça(Beograd) değil de İngilizce(Belgrade) olarak görünce şaşırdık. Milliyeçilikleriyle tanınır Sırplar. Şehir meydanında Yugoslavya iç savaşı sırasında Nato’nun bombaladığı binaları görmek mümkün. Konaklayacağımız evin bulunduğu sokağın adı Yahudi sokağı uzun uğraşlar sonunda buluyoruz evi ve Enrique’yi. Enrique Meksika asıllı bir Amerikan. Avrupa’da tura çıkmış, canı sıkılınca da başka şehre geçiyormuş. Bizim dışımızda iki gezgin daha vardı, onlar da interrail yapıyorlarmış. Duş alıp yemek için dışarı çıktık.

Tuna’yı besleyen çok sayıda akarsu vardır, bunlardan biri de Sava nehridir. Sava’nın üzerindeki tekneleri bar yapmışlar. Sallanan teknede eğlenmek çok da zor olmadı bizim için. Tekne’de bira alayım dedim, baktım Efes’te var hatta en pahalı biraydı oradakiJ Belgrad’da 3 gece Enrique’de kaldık.

Ege’nin pedalı kırılmıştı, yeni pedal aldı. Ben de eldiven aldım. Zincirlerimizi yağlattık, sprey zincir yağı aldık. Bu arada lastiğimin sürekli inmesinin sebebi, çomağın dış lastiğe saplanmasıymış. Ben sadece iç lastiği kontrol etmiştim. Bunu da öğrenmiş oldum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder