Mesafe:
103km.
Süre:
5sa.57dk.
Konaklama: Enrique’nin evi( CS)
Tarih:
22.07.2012
Ram-Stara Palanka feribotu |
Belgrad’a ulaşmak için uyandık yeni güne. 9 feribotuyla
Stara Palanka’ya geçtik. 20dk.sürdü. Buradan Belgrad 100km. Tuna’yı bu kez
solumuza alarak sürdük. Kovin’e vardığımızda öğlen olmuştu ve yolu
yarılamıştık, hızlı bir sürüş oluyordu. Günlerden Pazar olunca açık yemek
salonu bulamadık. Sonunda bir market bulup, ekmek arası jambon, kaşar, domates
yedik. Rüzgar yine bize karşıydı. Zaten Tuna’nın akış yönünün tersine giden bir
tek bizdik herhalde.
İşte imparatorluk başkenti Belgrad. Yalnız şehir
tabelasında Belgrad’ın ismini Sırpça(Beograd) değil de İngilizce(Belgrade)
olarak görünce şaşırdık. Milliyeçilikleriyle tanınır Sırplar. Şehir meydanında Yugoslavya
iç savaşı sırasında Nato’nun bombaladığı binaları görmek mümkün. Konaklayacağımız
evin bulunduğu sokağın adı Yahudi sokağı uzun uğraşlar sonunda buluyoruz evi ve
Enrique’yi. Enrique Meksika asıllı bir Amerikan. Avrupa’da tura çıkmış, canı
sıkılınca da başka şehre geçiyormuş. Bizim dışımızda iki gezgin daha vardı,
onlar da interrail yapıyorlarmış. Duş alıp yemek için dışarı çıktık.
Tuna’yı besleyen çok sayıda akarsu vardır, bunlardan biri de
Sava nehridir. Sava’nın üzerindeki tekneleri bar yapmışlar. Sallanan teknede
eğlenmek çok da zor olmadı bizim için. Tekne’de bira alayım dedim, baktım
Efes’te var hatta en pahalı biraydı oradakiJ Belgrad’da 3 gece
Enrique’de kaldık.
Ege’nin pedalı kırılmıştı, yeni pedal aldı. Ben de eldiven aldım. Zincirlerimizi yağlattık, sprey zincir yağı aldık. Bu arada lastiğimin sürekli inmesinin sebebi, çomağın dış lastiğe saplanmasıymış. Ben sadece iç lastiği kontrol etmiştim. Bunu da öğrenmiş oldum.
Ege’nin pedalı kırılmıştı, yeni pedal aldı. Ben de eldiven aldım. Zincirlerimizi yağlattık, sprey zincir yağı aldık. Bu arada lastiğimin sürekli inmesinin sebebi, çomağın dış lastiğe saplanmasıymış. Ben sadece iç lastiği kontrol etmiştim. Bunu da öğrenmiş oldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder